önce eru vardı-fantastik edebiyat felsefesi 101

1 Aralık 2009 Salı

                                                     "Önce eru vardı.Tek olan"


Böyle diyor Tolkien Silmarillion'un başında. "Önce Eru vardı, tek olan, Arda'da İluvatar olarak isimlendirilen. İlk önce düşüncesinden doğurduğu Ainur'u, kutsal olanları yarattı ve onlar, hiçbir şey yaratılmadan önce onunlaydılar." Aslında fena halde "Başlangıçta söz vardı.Söz tanrı ile birlikteydi ve söz, tanrıydı." ayetini hatırlatıyor. Aslında Silmarillion'un kutsal kitaplarla tek benzerliği de bu değil. 


Fantastik kurgularda hep bir tanrı öğesi, bir yaradılış felsefesi vardır aslında. Tolkien'in kitabı incile benziyor evet, çünkü incil dünyanın yaratıcısının kitabı idi. Silmarillion ise "orta dünya"nın yaratıcısının. Tolkien bizim hayal edemediğimiz bir evreni düşünmüş, mitolojojisini, dillerini, ırklarını, tarihini oluşturmuş. Elbette ki bir kutsal kitabı olacaktı. O da Silmarillion'du.


Fantastik kurgularda, genel olarak yaradılış teorisine ve kutsal kitaplara hep göndermeler olur. Biraz dikkatli okuyucu bunu hemen çözer. Bazı göndermeler özenle yapılmıştır, bazıları ise iğreti durur. Bu, yazarın ustalığına bağlıdır bir anlamda. Yazarın bilgi birikimi, yeteneği, dünya görüşü bunu etkileyen faktörlerdendir. 


Tolkien için kutsal kitap alegorisi yapıyor diyemeyiz asla. Çünkü alegorinin her çeşidinden nefret ettiğini yüzlerce kere söylemiştir. Ama ilahiyat, felsefi akımlara yapılan göndermeler yer yer belirgin şekilde kendisini hissettirir. Fantastik edebiyatın ülkemizdeki benim için tek temsilcisi İhsan Oktay Anar'da da bu vardır ve çok bilinen bir şeydir. Ancak benim yeni farkettiğim, Silmarillion ile Suskunlar arasındaki benzerliktir. Tolkien ve Anar'ın kutsal kitaplardaki kıssalardan etkilendikleri bir gerçek. Ama Tolkien'in de Anar gibi mevlevi felsefesinden ve mevlevilikten etkilendiğini düşünüyorum. 


"Başlangıçta sükut vardı. Ve her yer karanlık idi. Ve yaradan Yegah makamında terennüm eyledi. Ve bu ışıltılı nağme ile etraf nur oldu."  


İncil, başlangıçta söz var derken Uzun İhsan başlangıcın sessiz olduğunu söylüyordu. Tolkien ise Başlangıçta Eru'nun olduğunu. Uzun İhsan Efendi ile Tolkien amcanın ortak noktası, dünyanın müzik ile oluştuğunu anlatmalarıydı. "Eru, müziğin temalarını oluşturarak onlarla (Ainur) konuştu ve onlar Eru'nun huzurunda şarkı söylediler, ve o mutlu oldu." dedi Tolkien. "Ve yaradan, yegah makamının güzel olduğunu gördü" dedi Uzun İhsan. 


Uzun İhsan belki haklı. çünkü "Her şeyi bilmek için, belki hiçbir şey bilmemek gerektiğinden, ademoğullarından bazıları bildiklerini unutmaya hayatını adadı. Çünkü onlara göre, ancak hiçbir şey bilmeyen bir masum gördüğü anda O'nu tanıyabilirdi." Ve belki de tüm insanlar, senelerdir tek bir kitabı yazmak için uğraşıyordu ve tüm bu benzerliklerin de kaynağı buydu. 







0 yorum:

babamın radyosu